Dışişleri Bakanı Fidan, 62. KEİPA Genel Kurul Bildirisi’ne mesaj gönderdi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in Gazze’deki zulmünün, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) coğrafyasının bağışık kalamayacağı önemli bir coğrafi gerginlik riski oluşturduğunu, bu konuda bir an önce ateşkes ilan edilmesi gerektiğini belirtti.
Fidan, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de düzenlenen Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi’nin (KEİ) 62. Genel Kuruluna KEİ Dönem Lideri olarak bildiri gönderdi.
Fidan’ın mesajı AK Parti Eskişehir Milletvekili ve KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Fatih Dönmez tarafından okundu.
Fidan, mesajında, KEİ’nin tüm kıyı devletleri dahil olmak üzere geniş Karadeniz havzasındaki ülkeleri bir araya getiren tek bölgesel örgüt olduğunu belirterek, örgütün KEİ ülkeleri arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesine önemli katkılar sağladığını kaydetti. 1992’den bu yana üye ülkeler
KEİ’nin güçlü kurum ve sistemleriyle geniş Karadeniz bölgesinde ekonomik işbirliğinin ana forumu olmaya devam ettiğine işaret eden Fidan, şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz birkaç yılın KEİ için zor olduğu inkar edilemez. Devam eden gerilimler KEİ’nin düzgün işleyişini engellemekte ve kritik işbirliğimize zarar vermektedir. Ancak 31 yıllık varlığı boyunca yaşanan birçok zorluğa rağmen KEİ, KEİ’nin düzgün işleyişini engellemektedir. Bütün testlerden sağ çıktı. Yine kurtulacak. Teşkilatımızı hepimiz ayakta tutuyoruz.” “Bölgemizin istikrarını ve refahını koruma ve sağlama kapasitesini geliştirmeye kararlıyız. Jeopolitik ve jeoekonomik bağlamda büyük değişikliklerin yaşandığı bu zor zamanlarda bu konu özellikle değerlidir.”
Dünya, Ukrayna’daki savaş ve salgının küresel etkilerini hâlâ hissederken, 7 Ekim’den bu yana yaşanan gelişmelerin bize İsrail-Filistin çatışmasının her zaman dikkate alınması gerektiğini hatırlattığını vurgulayan Fidan, şöyle devam etti:
“İsrail’in Gazze’deki zulmü, KEİ coğrafyasının da bağışıklık kazanamayacağı önemli bir coğrafi gerginlik riski oluşturuyor. Bu konudaki tavrımız net: Derhal ateşkes ilan edilmeli, kesintisiz insani yardım akışı sağlanmalı ve barış müzakereleri esas alınmalı.” Uluslararası kabul görmüş parametreler çerçevesinde iki devletli çözüm formülüne geçilmeli, geri döndürülmeli ve barışın tam olarak uygulanmasını sağlayacak garantör sistemi kurulmalı, uluslararası sistemin ateşkesi dahi sağlayamaması karşısında Böylesine büyük bir insani trajedinin yaşanması ve binlerce çocuk, kadın ve BM çalışanının ayrım gözetmeksizin öldürülmesi karşısında başta Ukrayna olmak üzere bazı ülkelerin sağır edici sessizliği, “Bunun diğer çatışma bölgelerinde de yansımaları olması muhtemel.” “
Türkiye’nin Ukrayna’ya desteğini aralıksız sürdüreceğinin altını çizen Fidan, bunu yaparken Karadeniz’in yeniden canlandırılması dahil, Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna’nın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne dayalı kalıcı bir barış için her türlü diplomatik çabayı sürdüreceklerini ifade etti. Girişim. yaptı.
“Türkiye, Karadeniz’de gerilimin tırmanmasını önlemek için çabalarını sürdürmeye kararlıdır.”
Türk Heyeti Başkanı Dönmez, “Karadeniz bölgesinde toprak bütünlüğü ve egemenliğe karşılıklı saygı ilkeleri temelinde parlamentoların güvenlik ve işbirliğinin artırılmasındaki rolünün güçlendirilmesi” başlıklı genel görüşmede konuştu.
KEİ üyesi Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın hem KEİ’yi hem de KEİPA’yı olumsuz etkilediğini belirten Dönmez, KEİ, KEİPA ve KEİ’nin diğer organlarının bu süreçten en az hasarla çıkması için gerekli hassasiyeti göstermeye çalıştıklarını söyledi.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın KEİ’nin faaliyetleri üzerindeki olumsuz etkisine rağmen, bölgedeki tüm ülkelerin yararına olan bu örgütün işleyişini sürdürmeye kararlı olduklarını belirten Dönmez, KEİPA’nın da bu yönde hareket ettiğini ve bu yönde hareket ettiğini ifade etti. bölgedeki ekonomik işbirliğinin derinleştirilmesinde ve tüm zorluklara rağmen normalleşmeye hizmet edilmesinde önemli rol oynamaya devam ediyor. getirilmiş.
Dönmez, Türkiye’nin, boğazların mevcut rejimini düzenleyen ve Karadeniz’de kalıcı dengeyi sağlayan Montreux Sözleşmesi’ni titizlikle ve başarıyla uyguladığına dikkat çekerek, “Savaşın yarattığı mevcut güvenlik ortamını da göz önünde bulundurarak, geliştiriyoruz. Bir yandan Montrö Sözleşmesi kapsamında kıyı ülkeleriyle ilişkilerimiz var.” “Öte yandan, NATO yükümlülüklerimize halel getirmeyecek şekilde ilerlemeye devam ediyoruz.” söz konusu.
Türkiye’nin izlediği bu politika sayesinde bugüne kadar Karadeniz’in istikrarsızlaşmasının önüne geçildiğini belirten Dönmez, Türkiye ve BM’nin arabuluculuğunda hayata geçirilen Karadeniz Tahıl Girişimi’nin bunun son örneği olduğunu kaydetti.
Dönmez, “Türkiye, bölgesel rolünün bilincinde, kararlı ve dengeli tutumuyla Karadeniz’de gerilimin tırmanmasını önlemek için girişimlerini sürdürme kararlılığındadır.” söz konusu.
Filistin’de 7 Ekim’den bu yana dünyanın gözü önünde yeni bir zulmün yaşandığına işaret eden Dönmez, sivillere yönelik her türlü saldırıyı en net şekilde kınadıklarını söyledi.
Dönmez, “Gazze’de yapılanlar tam bir cezalandırmadır ve uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. 12 bine yakın Gazze’de ölenlerin üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluşması, İsrail açısından utanç vericidir. Kim tarafından yapılırsa yapılsın sivillere yönelik her türlü saldırıyı açıkça kınıyoruz.” “Siviller arasında ayrımcılığı ve seçiciliği kabul etmemiz mümkün değildir.” dedi.
62. KEİPA Genel Kurulu’nda meclis görevlileri için de seçimler yapılmış olup, Asaf Hajiyev KEİPA Genel Sekreterliği’ne, Dönmez ise Asamble Başkan Yardımcılığı’na yeniden seçilmiştir.